Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

kapanan hatlar ve yılkıya çıkarılan atlar üzerine bir mektup denemesi

Booz_Allen_400.jpgII: Wilhelm’den II. Elizabeth’e,Booz. Allen’dan CIA’ya başlıklı yazımızda değinmiştik iyi kötü! Ta 2008’di tarih değil mi?..

Haklarını yememek gerek! Adamlar sözlerini tutuyorlar. Boz AltınıHallet gitsin miydi o şirketin adı, yoksa Booz. Allen Hamilton’muydu?!

TCDD’ce istenip (!) kendi paramızla (DB hibesi kılıfında) bize hazırladığı “Demiryollarının Yeniden Yapılandırılması” raporunu (1995) unuttuk mu Bozayı’nın, pardon Boz Altını Hallet Hazretleri adlı CIA’cı şirketin!.. Unuttunuz mu?

Ülkede planı, plancılığı çöpe attık, DPT’yi kaldırdık; ya elin gavuru ve yol arkadaşları bırakınız planı-projeyi bir yana atmayı, yüzyıl sonrasının haritalarını çıkarıyorlar şimdiden. Demiryolları da buna dahildir!

1997’de yapılan İkinci Ulaştırma Kongresi’nde Prof. Zerrin Bayraktar, kurulan kumpası, BozAyı raporunun ne getirip ne götüreceğini ayrıntılarıyla anlatıp, irdelemişti. İsteyen açar okur raporları. Hep yazdık, söyledik; ne diyordu orada? Bir-iki belli hatta, bir-iki “prestijtreni” işletirsiniz yeter, koyverin gitsin gerisini!.. Bunun için de “ara istasyon sayılarını azaltın” diye… Dedikleriyapılıyor şimdi. Sonra, şu Çukurova’da çiftlik kahyası gibi sözleri özelleştirmecibaşının: “TCDD’nin ticari dönüşümünü sağlamak için yönetim yaklaşımında ve uygulamalarında köklü bir değişiklik gereklidir. Çünkü kamu hizmeti anlayışı bu dönüşüm ile bağdaşmamaktadır.” (B. A. Hamilton Raporu’ndan). Halka hizmet, kamuya öncelik, halkın malını ve parasını halkın rahatı ve sağlığı için kullanmak, kullanılmasını istemek “günah-ıkebair”den sayılır oldu! Varsa varsa yoksa “ticari dönüşüm”! Vay dönüşemez olun… Küresel esip gürleyenlerle onların yedindekiler almışlar ellerine emperyalizmin değneğini, sanırsınız ki Musa’nın asası… yaracaklar suları, sen bir yanda ben bir yanda kalacak millet! Yeni bir “din” yarattılar dünyada; “Ticarileşme” … Kanunu, kitabı “para”.Gelin de 2500 yıl önce paranın insana egemenliğine son vermeyi düşleyen düşünür Lykurgos’u anımsamayın! Ama, yarattıkları bu kabusun ne mal olduğu “cari” yaşama bakınca gün gibi ortada!.. Yarından uzağa, içerden dışarıya gözünü açan, kulağını diken görür duyar…

boz-allen-masada.jpgGariban bozayılarla uğraşacağımıza dönelim Booz Allen’ebir daha. Demiryolu ticarileşince, ülkede demiryolu altyapısının tümünün mülkiyetine sahip TCDD’nin gelecekte bu altyapıya gereksinmesi de kalmayacaktır! Dolayısıyla, tez elden demiryolu “Altyapısının yerel yönetim(ler)e, hatta özel sektöre geçmesine olanak tanınmalıdır.” (Rapor’dan). Bu teknik ve ekonomik efelenmede örtük siyasal iletiyi de duyumsama meraklısına kalsın gayrı. Özetle emperyal demir akıllıların bize dayattıkları, işletmeden bakıma, altyapıdan yenileşmeye (inovasyon)gereksiz (!) bütün altyapı ve hatları kapatın, bunlara ticari açıdan gereklilik kalmadığı ortadadır fırçasıydı! Doğudan batıya, yurdun coğrafyasında,dağ başlarında, ovalarda kaburgası çıkmış yılkı artıklarına dönen o istasyonlar neyin habercisiydi?.. Bugünlerin tabii. Şimdilerde Açistan ülkesinde TOKİstan cumhuriyeti kuruyoruz ya, Ataçiftliğinden kulmemed tarlasına kadar varsa yoksa göğe beton döşemek varken, orada burada ray döşemenin ne alemi var, değil mi? Trense tren; alın işte Ankara-Eskişehir, Ankara-Konya “prestij” trenleri… Neyinize yetmiyor?.. Sonra tren kimin derdi, cinayet makinesi tomofillerimiz kapımızda beklerken… 

yht-projeleri.jpgHa, o “rapor” vardı ya, o rapor… TCDD bastırıp dağıtmıştı övürle, böbürle: Dünyada pek çok ülkede demiryollarını “yeniden yapılandırdığı” söylenen Booz. Allen Hamilton’nun yanı sıra yine A.B.D.’nin “en büyük demiryol işletmelerinden biri” diye nitelenen Birleşik Demiryol Korporasyonunun (Conrail) adı vardı kitapta, bize gelince yalnızca, “Türk danışmanlar” diye geçiyorduk orada… Gördüğünüz gibi bir “conlaşamadık” gitti… adımız bile anılmıyor hat boylarında…

Adımızın anılmadığı hat boylarında gelincikler açsın diye yapılan, bu demiryoluna hattını bildirme(!) operasyonu hayırlı uğurlu olsun. Darısı diğer hatlara… Katlara ve yatlara… Tren gelir hoş gelir, biz posta bekleriz o ekspres gelir. Boşuna beklemen derviş, bütün biletler satıldı, büyük ikramiye sana bol gelir… Geçti Borun pazarı sür eşşeğini İspanya’ya… Sevgi-selam

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: Ümit Sarıaslan