Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

İki Yepyeni Demiryolu Hattı

(yorumlar kapalı)

resim

Bitti de memleket rahatladı! Birkaç gün önce büyük bir tantana ve gözyaşları içinde biten şu “Yaprak Dökümü” adlı diziden bahsediyorum. Bitti ve memleket rahatladı, başladığından tam 3 yıl 3 ay sonra…

Yaprak Dökümü  adlı roman, Reşat Nuri Güntekin’in eserlerinden biri, biliyorsunuz. Kafama takıldı biraz araştırdım, roman en son İnkilap Yayınları tarafından basılmış, 1999’da. Yaprak Dökümü’nün boyutları 19.6 cm X 13.5 cm olan bu baskısı, 135 sayfa. İnanamıyorsunuz, değil mi, sadece 135 sayfa. İnkilap Yayınları, Yaprak Dökümü’nün 1930 Osmanlıca özgün baskısından bire bir hazırlanmış bir örneğini de yayımlamış, o da sadece 160 sayfa.

resimŞimdi, 135 sayfalık bir romandan nasıl oluyor da 3 yıl 3 ay süren bir televizyon dizisi çıkar, diye bana sormayın. Dizinin senaristleri Ece Yörenç ve Melek Gençoğlu adlı iki kadın. 135 sayfalık bir romandan uyarlanan bir dizinin 3 yıl 3 ay sürmesiyle senarist kadınlar, yönetmen, sanatçılar, dizi çalışanları, televizyon kanalı ve yaşıyorlarsa Reşat Nuri Güntekin’in mirasçıları bolca kazanmışlardır.

 

Ya Reşat Nuri Güntekin? Böyle şeylere inanmam ama herhalde kemikleri çok ama çok sızlamıştır.

Her neyse, konumuz bu değil. Konumuz, dizinin son bölümünün sonu. Hepiniz biliyorsunuzdur, önce resiminternet ortamına sonra televizyonların haber programlarına kadar düşmüş ve gırgır geçilmiş. Yani, babalarının ölümünden sonra ailenin Trabzon’a göç kararı almaları. Buraya kadar her şey normal. Ama, Trabzon’a trenle göç, birilerine oldukça anormal gelmiş?

 

Anormal değil, efendim. Bu iki senarist kadın, bugüne kadar piyasaya düşmemiş bir gizli gerçeği, yani Trabzon’a olan demiryolu hattını topluma faş etmiş bulunmaktalar o kadar. Üstelik, TCDD trenleri bu hat üzerinde tıkır tıkır işliyor haberiniz yok, hatta TCDD’nin bile. “Derin TCDD”nin haberi var mı, bilmem!..

İstanbul’da yaşıyorsanız Haydarpaşa Garı’ndan Trabzon’a bilet alabiliyorsunuz, yataklı servisi de var. Tren, Haydarpaşa’dan Bilecik, Eskişehir, Ankara, Kayseri, Sivas yoluyla “canım Anadolu”nun içlerine giriyor ve Sivas-Erzincan hattındaki Güllübağ İstasyonu’nda Trabzon yolcularının vagonları ayrılarak, diğer bir çekiciye (lokomotife) bağlanıyor ve Gümüşhane üzerinden Trabzon’a ulaşılıyor. Yolcular, vagonlarından inmiyorlar, müthiş bir TCDD hizmeti daha! Tabii, Güllübağ İstasyonu’ndan sonra Trabzon’a kadar doğa koşulları nedeniyle epeyce bir tünel, köprü ve yarma var ama yataklıyla giderseniz rahat edersiniz. Manzaraya da doyum olmuyor doğrusu, fotoğraf makineniz yanınızda olsun! (1)

resim

 Fotokart Arslan Bartu arşivi.

Bu arada, şu anda ben de yine bir gizli gerçeği topluma faş edeceğim. TCDD’nin bile haberi yok, belki. Trabzon’dan Giresun’a demiryolu hattı var. Evet, var ve bu yazı içinde çok eski bir fotokartı(2) bilginize sunuyorum, efendim. TCDD trenleri bu hat üzerinde de vızır vızır çalışıyor. Bu bir sahil hattı. Tren tamamen Karadeniz kıyılarından gidiyor. Trabzon’dan Akçaabat, Vakfıkebir, Görele, Tirebolu, Espiye ve Giresun. Müthiş bir manzara, bir tarafınız Doğu Karadeniz Dağları diğer tarafınız hırçın Karadeniz.

resim

TCDD’nin Trabzon-Giresun sahil hattına uygun olarak Adapazarı vagon fabrikalarında Türk mühendisi ve işçisinin müthiş katkısıyla yaptırdığı özel, müthiş konforlu vagonlar hizmet veriyor. Vagonlarda bedava internet bağlantısı bile var. Sadece 43 dakika süren bu geziyi mutlaka yapın, diyorum.

Yaprak Dökümü’nün son bölümüyle ortaya dökülen Haydarpaşa-Trabzon ve benim bu yazıyla duyurduğum Trabzon-Giresun hatlarının vatana millete hayırlı olmasını diliyorum.

Haydi, herkes binsin!

 

(1)Trabzon’a tren yok, hiç olmadı! Doğa koşulları nedeniyle demiryolu hattı döşemek çok pahalı idi. Haydi, senarist kadınlar bu durumu bilmiyorlar, onlar İstanbul’dan hiç çıkmadılar. Ya Ankara Devlet Tiyatrosu’ndan emekli, 35 yıllık tiyatro sanatçısı Güven Hokna da mı bilmiyor? Güven Hokna, yıllarca Devlet Tiyatroları’yla Anadolu’nun her köşesine turneye çıkmadı mı?

(2)Giresun’a da tren yok, hiç olmadı. Trabzon-Giresun hattı da yok. Ama, bu sayfada yayımladığım fotokartta Giresun’da, yani Fransızca adıyla Kiressoun’da tren istasyonu ve demiryolu hattı var. Anormal bir durum mu? Hayır, değil bu Giresun başka Giresun! Bu istasyon (Kiressoun), Manisa-Balıkesir hattı üzerinde. Fransızların işlettiği dönem… Kurtuluş Savaşı sırasında emperyalist İngiliz ve Yunan’a karşı büyük mücadele veren kasaba halkını onurlandırmak için TBMM kararıyla adı Savaştepe olarak değiştirilmiştir. Savaştepe İstasyonu, bugün Balıkesir’e 8 istasyon kaladır.

 

 

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: T.Arslan Bartu