Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

3.Köprüye ve Tabiat ve Biyoçeşitliliği Koruma Kanun Tasarısına Karşı Kadıköy’deyiz.

(yorumlar kapalı)

resim26 Aralık’ta 2010 tarihinde Kadıköy’de 3.Köprüye ve Tabiat Varlıkları ve Biyoçeşitliliği Koruma Kanun Tasarısına karşı İstanbul’a, Marmara’ya ve Yaşama Sahip çıkma çağrısıyla düzenlenecek ve çok sayıda kitle örgütü ve aydının desteğini alan mitingin hazırlıkları sürerken, Tabiat Varlıkları ve Biyoçeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı 09.12.2010 tarihinde TBMM Çevre Komisyonunda görüşülmeye başlamıştır.

9 Aralık 2010 günü tabiatı koruma kanunu için meclis önünde bir basın açıklaması yapıldı. Tüketici Hakları Derneği’nin çağrısıyla gerçekleştirilen basın açıklamasına, Ekoloji Kolektifi, Derelerin Kardeşliği Platformu, Artvin Çevre Platformu, CHP Ankara İl Örgütü de katıldı. Yapılan basın açıklamasında kanun tasarısının meclisten çekilmesi talep edildi.

Basın açıklamasının yapıldığı saatlerde Çevre Komisyonunda görüşülmeye başlanan yasa taslağı ile ilgili olarak, Doğa Derneği, Kuzey Doğa Derneği, Sualtı Araştırmaları Derneği gibi tabiat kanununu izleme girişiminden temsilcilerle bir toplantı yapıldı.

Toplantıya giren örgüt temsilcileri basın açıklaması alanından geçerken kendilerine içerde pazarlık yapmamaları gerektiğini söyledi.

Eyleme katılanlar, görüşlerini iletmek için bir heyet oluşturarak meclise girmek istedi. Fakat polis, bu kişilerin Meclis’e girmesini engelledi. Bunun ardından mecliste grubu olan milletvekilleriyle önümüzdeki hafta başı görüşmek için randevular alınmaya başlandı. Bir heyet ile bu görüşmelere katılacağız.

Bununla birlikte, Yasanın tali komisyonlardan geçerek Ana komisyona gelmiş olmasından anlaşılacağı üzere meclis gündemine kısa bir süre içinde gelmesini beklemek mümkün.

Bir yandan imza kampanyaları devam ederken diğer yandan da yasa taslağı hakkında meclis genel kurulunda yapılması gerekenler ile ilgili olarak çalışmalarımıza başladık. Öncelikli olarak, bu yasanın maddeleriyle ilgili verilecek soru önergeleri, konuşmalar vb hazırlıklarla bu yasanın geri çekilmesi hedefine yönelik çalışmalarımızı daha birlik içinde gerçekleştirebilmeliyiz.

Ancak Ankara’da bu yasa üç beş örgüt dışında gündemde değil. Bu da etkinliklerin yeterince kitlesel olmasının önüne geçiyor. Suyun ticarileştirilmesine hayır platformu bileşeni örgütlerin merkezi düzeyde bu süreçte kararlı tavır alması gerekir. Ankara’da bu açıdan ekoloji mücadelesi bileşeni sayılabilecek örgütler dışında katkı ve hareketlilik beklemek olanaklı görünmüyor. Maalesef. Odalar ve meslek örgütleri de benzer bir sessizlik içinde. Sanki bu yasa hiç gündemde yokmuş gibi davranıyorlar. Kendi gündemlerine gömüşmüş durumdalar.

26 Aralık Kadıköy eyleminin kararlılıkla örgütlenmesi için elimizden gelen çabayı harcayacağız. Ama bu düzeyden gittiğimiz sürece sonuçtan umutlu olmak için pek neden yok. Önemli olan kamuoyunda daha etkin olacak kararlı süreçler örgütleyebilmek.

Bunun içinde pek vaktimiz kalmadı..

3. Köprü Cinayetine

İstanbul’un ve Marmara’nın Talanına Karşı

İNSANI, SUYU, ORMANI, DOĞAYI VE YAŞAMI SAVUNMAK İÇİN

26 ARALIK’TA KADIKÖY’DE BULUŞUYORUZ 

İnsana, kente, doğaya ve yaşama dönük saldırıların büyük bir hızla yaygınlaştığı bir dönemde yaşıyoruz.

Uzun bir süredir İstanbul’un kuzey ormanlarına iştahla bakan rant çevreleri, siyasi bir dayatmayla, İstanbul halkının ve bilim insanlarının yıllardır “hayır” dediği 3. Rant Köprüsü Projesi’ni hayata geçirme kararı aldılar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB,) 3. Rant Köprüsünü, 2009 tarihli İstanbul Çevre Düzeni Planı’na aykırı biçimde Poyrazköy-Garipçe hattında yapma kararını açıkladı. Bizler 3. Köprü cinayetine hayır diyoruz.

3. Rant Köprüsü kapsamında su havzaları ve yaban hayatıyla birlikte İstanbul’un Kuzey ormanlarının ve Marmara bölgesindeki tarım alanlarının yok edilmesi planları, ülkemizin tümünde suya, ormana, doğaya ve insana yöneltilen genel saldırıların bir parçasıdır. Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından başta 3. Rant Köprüsü projesi ve HES’ler olmak üzere birçok yıkım projesini gerçekleştirmek üzere gündeme getirilen “Tabiat Varlıklarını ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Yasa Tasarısı” , Anadolu’nun her köşesindeki doğal ve tarihi varlıkları, dereleri, gölleri, yer altı sularını, ormanları, meraları ve madenleri sınırsızca yağmaya açmayı hedeflemektedir. Bu saldırı, küçük köylüsüyle kentli emekçisiyle halkımızın suyu ve toprağı kullanma hakkını; ülkemizin biyo-çeşitliliğini; kültürel ve tarihsel mirasımızı ve gıda güvenliğini tehdit etmektedir. Bizler, ülkemizin doğal ve kültürel mirasını ve insanlığın-ülkemizin ortak bir değeri olan İstanbul’u top yekûn yağmaya açan yeni SİT yasalarına hayır diyoruz.

İstanbul’u savunmaya, daha yaşanabilir kılmaya ve gelecek kuşaklara yaşanabilir bir ülke bırakmaya kararlı yurttaşlar olarak, yıllardır söylediklerimizi bir kez daha vurguluyoruz: 3. Rant Köprüsü, AKP iktidarı ve İBB tarafından İstanbul ve Marmara’dan başlayarak tüm Türkiye’ye yayılan büyük bir talan projesinin parçası olarak gündeme getirilmektedir. 3. Köprü dayatması, İstanbul ve Marmara halkının değil, rant çevrelerinin ihtiyacıdır. İstanbul’a, Marmara’ya, suya, ormana, doğaya, yaşama ve bu ülke halkına karşı işlenmesi planlanan büyük bir cinayettir.

3. Rant Köprüsü, İstanbul’un trafik sorununa hiçbir çözüm getirmeyecek, tersine yarattığı yeni trafikle bu sorunu daha da ağırlaştıracaktır. İstanbul gibi dar gelirli nüfusun ezici çoğunluğunu oluşturduğu bir deniz kentine toplu taşım araçları, deniz ulaşımı ve raylı sistemler yerine, 3. Rant Köprüsü gibi kara yolu taşımacılığını teşvik eden projelerin dayatılmasının tek gerekçesi, ulaşımı daha fazla yağmaya açmaktır. İstanbulluların ulaşım hakkının ve kamu kaynaklarının ranta feda edilmesidir. İstanbulluların fahiş fiyatlar ödeyerek tıklım tıklım bindikleri toplu taşım araçlarında saatlerce trafik çilesi çekmesi demektir. 6 milyar dolarlık maliyetiyle 3. Rant Köprüsü, halktan toplanan vergilerin ve kamusal kaynakların talanı demektir. 3. Rant köprüsü, toplu taşımacılıkta 1987 yılından bu yana yaşanan gerilemeyle, fahiş ulaşım zamlarıyla, boğaz köprülerinin, İDO’nun, İETT’nin, otoyolların satışa sunulması planlarıyla önü açılmaya çalışılan yeni yağma planlarının koçbaşıdır. Bizler bedelini tüm İstanbulluların ödeyeceği bu yeni yağma planlarına hayır diyoruz.

3. Rant Köprüsü, İstanbul’un kuzeyine 7 milyonluk ek bir nüfus getirerek çarpık kentleşmeyi hızlandıracak ve Karadeniz’e kadar uzatacaktır. Kentin otoyol kenarlarında yaygınlaşan yoksul mahallelerle, kalan son orman alanlarını basınç altına alan lüks konut siteleri arasındaki bölünmüş yapısı daha da derinleşecektir. Kentsel Dönüşüm Yasası ile birlikte olağanüstü yetkilerle donatılan TOKİ gibi kurumların yoksul, emekçi mahallelerine dönük yıkım baskısı daha da ağırlaşacak; 3. Rant Köprüsü kentsel yıkım projelerinin de koçbaşı olacaktır. Bizler emekçi mahallelerini yok edip on binlerce insanı evsiz bırakacak, yerine plazalar, villa kentler yapıp bir avuç rantiyeciyi zengin edecek olan bu yeni yıkım planlarına hayır diyoruz.

3. Rant Köprüsü, kentin su havzaları, ormanlar ve tarım alanları gibi kalan son yaşam kaynaklarını yok edecektir. 3. Köprü projesi ile birlikte gündeme gelen ve yüzde 12’si yapılaşmaya açılmış (2-B arazileri) orman alanlarından oluşan Kuzey Marmara otoyolu projesiyle birlikte, bu arazilerin uzun süredir gündemde olan satışı başlayacaktır. İstanbul’un kuzeyi ve Marmara bölgesinin tarım alanları üzerinde geri dönüşü olmayan yıkıcı sonuçlar yaratılacak; bağlantı yolları çevresinde planlanan Organize Sanayi Bölgeleriyle birinci sınıf tarım arazileri ve küçük köylü ekonomileri tahrip edilecek; İstanbul ormanlarının üçte biri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Bu durumun anlamı, sellerin yaygınlaşması; içme suyu havzalarının kirlenmesi; İstanbul’un su sorununun ağırlaşması; orman köylülerinin ve küçük köylülerin yoksullaşması; hava kirliliğinin artması; gıda fiyatlarının artması; yaban hayatının tahrip olması ve kentin doğal dinlence-sağlıklı yaşam alanlarının daralmasıdır. Bizler suya, ormana, yaban hayatına ve İstanbulluların sağlıklı yaşam alanlarına yönelik bu yeni saldırı planlarına hayır diyoruz.

3. Köprü Cinayetine; “Tabiat Varlıklarını ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Yasa Tasarısına”; İstanbul’un Katledilmesine; Kentsel Dönüşüm Planlarına; Marmara’nın Yağmalanmasına; Anadolu’nun Her Köşesinin Yağmaya Açılmasına; Suyun Ticarileştirilmesine; Doğanın Tahribine Karşı İstanbul’u, Marmara’yı, İnsanı, Suyu, Ormanı, Yaban Hayatını, Doğayı ve Yaşamı Savunan Herkesi İnsan Hayatına Bir Bütün Olarak Sahip Çıkmak İçin…

26 Aralık 2010 Pazar günü saat 13.00’te Kadıköy Meydanı’nda hep birlikte hayır demeye çağırıyoruz!

 

DOĞAL VE TARİHİ SİT ALANLARININ YAĞMASINA HAYIR!

KENTSEL YIKIM YASALARINA HAYIR!

İSTANBUL’UN VE MARMARA’NIN TALANINA HAYIR!

SUYUN TİCARİLEŞTİRİLMESİNE HAYIR!

3. KÖPRÜ CİNAYETİNE HAYIR!

 

Üçüncü Köprü Yerine Yaşam Platformu, (Beykoz Çiğdem Mah. Der., Beykoz Dernekler Birliği, Beykoz İnisiyatifi, Beykoz Tokatköy Ayazma Der., Boğaziçi Arnavutköylüler Der., BOÇEV, Çağdaş Yaşamı Destekleme Der., Çifte Havuzlar Güzelleştirme, Geliştirme ve Koruma Der., ÇEKÜL Vakfı, ÇHD, Dayanışmacı Atölye, Derbent Mah. Der., DİSK Emekli-Sen, DİSK Genel-İş 1 No.lu Şube, Gençlik Muhalefeti, Gazete Sarıyer, Gebze Bilkar (Bilimsel ve Kültürel Araştırmalar Yayıncılık ve Üretim Kooperatifi), Gençlik Muhalefeti, Gülsuyu – Gülensu Güzelleştirme Der., Halkevleri İstanbul Şb., Haydarpaşa Dayanışması Platformu, Hayvanların Yaşam Haklarını Koruma Derneği, İç Dış Kumsalı Koruma ve Yaşatma Sivil Toplum Destekleme Der., İMECE-Toplumun Şehircilik Hareketi, İstanbul Barosu, İstanbul Çevre Konseyi, İstanbul Tabip Odası, İstanbul SOS Çevre Gönüllüleri Plat.İstanbul Yaşam Der., KESK İstanbul Şubeler Plat., Kilyos Çevre Koruma Der., Kocataş Mah. Der., Konut Hakkı Koordinasyonu, Kuzguncuklular Der., Küçükçekmece STK Platformu,Maden Mah. Der., Maden Mah. Dereiçi Der., Öğrenci Kolektifleri, Politeknik, Sarıyer Doğa ve Hayvan Dostları Plat., Sarıyer Mahalle Dernekleri Plat., Sosyal Haklar Derneği, TEMA, TMMOB İstanbul İKK, Tonyalılar Kültür Yardımlaşma Der., TOZDER, TÜKODER, TÜRÇEK, Türkiye Ormancılar Der. İst. Şb., Validebağ Gönüllüleri Der., “Vapurlarımızı Vermiyoruz!”Plat.), Sulukule Platformu, Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu, Toprakların Kardeşliği Platformu, DİSK İstanbul Merkez Temsilciliği, CHP, EDP, EMEP, ÖDP, TKP, Yeşiller Partisi İstanbul İl Örgütleri

 

 

 

 

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: Av.Fevzi Özlüer ( ekoloji kolektifi üyesi)