Kent ve Demiryolu Menü

Kalıcı Başlantı:

Ha 3.Köprü, Ha Marmaray

(yorumlar kapalı)

resimYıl 1969… Geçit vermez Zap nehri Hakkâri’de, can almaya devam ederken, İstanbul Boğazı’na ilk köprüyü yapma çalışmaları başlamıştır. 68 gençliği içinden bir grup üniversite öğrencisi, ülkenin doğusu ile batısına eşit yatırım yapılması yaklaşımıyla İstanbul Boğaz Köprüsü’nün yapımına karşı çıkarlar. Yıl 2009 Karadeniz’de yağan yağışlar yapılan bentleri yıkar canlar alır, İstanbul’da Boğaz’a 3. köprü yapma girişimi hız kazanır. "3.Köprü Yerine Yaşam Platformu" bileşenleri köprüye karşı tepkilerini alanlara taşır.

 

1969 yılında Boğaziçi köprüsünün yapımına karşı çıkan üniversite gençliği "Boğaz Köprüsü yapımının ülkeninresim petrole bağımlılığını arttıracağını, başlamış olan iç göç sorununu arttıracağını, çevre arazilerde rant kavgalarının olacağını, Boğaziçi’nin doğal ve kültürel dokusunun bozulacağını, birinci köprünün ardından ikinci ve üçüncü köprülere gereksinim duyulacağını fakat bunların da ulaşım sorununu çözemeyeceğini, esas önem verilmesi gereken demiryollarının ve raylı sistemin ulaşım açısından daha verimli ve ucuz olduğunu" söylediler.

 

2009 yılında köprüye karşı çıkanlar Sarıyer meydanında "Üçüncü köprü fikri binlerce kez yanlıştır. Çünkü İstanbul’da nüfus artışı yılda yüzde 4 iken, araba sahipliğindeki artış ise yılda yüzde 16’dır. Buna göre, 2020 yılında bu talebi ancak 7 köprü ile karşılanabilir, 2040 yılında belki 70 köprü gerekecektir. Dolayısı ile köprü inşa etmek çözüm değildir. Çünkü köprü inşa etmek bir kısırdöngüdür." dediler.

resimİstanbul’da 3. Köprü fikri ortaya atıldığından buyana köprüye karşı çıkanlar arasında söylemi değişen yalnızca bir kişi vardı. O da R.Tayyip Erdoğan’dan başkası değildir. 27 Nisan 1995 tarihinde köprü bir cinayettir. Böyle bir teşebbüs İstanbul’un çağdaş kentleşmesi ve şehir ulaşımı için ölümcül sonuçlar doğurur" beyanında bulanan İBB Başkanı R.Tayyip Erdoğan, bugün "köprünün bir ihtiyaç olduğundan" söz ediyor.

 

resim1969 yılında ülkenin doğusu ile batısına eşit yatırım yapılması yaklaşımıyla İstanbul Boğaz Köprüsü’nün yapımına karşı çıkan 68 gençliği içinden bir grup üniversite öğrencisi gençleri sembolik bir eylem etrafında biraya getirir, "Boğaz’a değil Zıp’a Köprü". Devrimci Gençlerin bu girişimine ulusalresim gazetelerden biri olan Milliyet de katılır. Bir yardım kampanyası açılır.

Kısa sürede inşası tamamlanan köprüye "Devrimci Gençlik Köprüsü" adı verilir. Köprü, Hakkârililer için 68 olayları sonunda idam edilen gençlik liderlerinin adlarıyla andıkları bir efsane haline gelir. Aradan geçen ve iki askeri darbe ile bir askeri darbe girişimini içeren yıllardan sonra, köprü, 1999’da kimliği biline(meye)n kişilerce havaya uçurulur.

 

İstanbul Boğazına yapılan köprüler yıkılmadı ama köprülerle birlikte değer yargılarımız yıkıldı. Kent talanından pay kapma, yağmaya karşı koymayarak ortak olma genel davranış biçimi olarak kabul gördü, benim memurum işini bilir sözü ile "çalma" erdem sayıldı. Bu çöküş yağma her doğa olayı (deprem, sel,)sonucunda ortaya çıkmasına rağmen ne yazık ki ne toplum belleğinde ne hukuk sistemi içinde yargılan(a)madı. 2009 resimTemmuz ayında 2 gün yağan yağışlar sonucu oluşan sel Bartın ve Arvin’in Şavşat ilçesinde 8 yurttaşımız hayatını kaybetti. Sel felaketini önlemek amacı ile 3 ay önce yaptırılan 13 bentten 7 sinin kum gibi dağılması üzerine Şavşat Belediye Başkanı Naci Köroğlu, "felakete dere üzerindeki bentlerin amacına uygun olarak yapılmamasının neden olduğunu, inşaatta yanlışların bulunduğunu, kullanılan çimentonun yetersiz ve kumun uygun olmadığını, ucuz çakıl kullanıldığını, sağlam olsa idiler 13 bendin 7’si yıkılır mı? Temel yok, malzeme yok. Bayındırlık Bakanlığı’nın birim fiyatı 2 milyon lira deniyor. Ancak 935 bin liraya ihale edilmiş, yüzde 50’den fazla fiyat kıran adam elbette çalacak" diye konuştu.

1969 yılında Zap suyu üzerine Üniversiteli Gençlerin yaptığı köprü 30 yıl sonra dimdik ayakta iken bilinen anlayışa sahip kişilerce havaya uçurularak yıkılmıştır. Karadenizde 3 ay önce yapılmış dere üzeri 17 adet bentten 7 sinin "suyun gücüne, ihale sisteminin çürüklüğüne" dayanamayarak yıkılmıştır. Bu taammüden cinayete teşebbüs veya nitelikli örgütlü dolandırıcılık olarak nitelendirilebilecek "bent çökme" olayı renkli TV lere yalnızca 3 gün haber değeri taşımanın ötesine geçememiştir.

 

resim

Köprü bent çökme den bahsederken unutmadan söyleyelim 3.Köprü Protesto eyleminde en çok atılan sloganlardan biri "Köprü Yıkılsın Tayyip Altında Kalsın" idi

· Marmaray’da 3.Köprü Gibi Rant, Yağma, Kentsel Dönüşüm Projesidir.

resim

Sarıyer Meydanında İstanbul Boğazına yapılmak istenen 3.Köprüyü protesto eyleminde köprünün rant yaratacağı ve kentsel dönüşüme hizmet edeceği ifade edilerek Marmaray projesinin fizibilite raporlarındaki "Marmaray işletmeye geçince Boğaziçi’ne artık yeni bir köprü ihtiyacı kalmayacaktır" sözlerine atıfta bulunuldu. Bir başka kent yağma ve kentsel dönüşüm projelerine omurga ve dayanak olarak kullanılan Marmara projesine bir nevi olur verildi. Böyle bir olurun ortak basın açıklamasına yansıyacağının sinyallerini Beykoz Halkevleri ve Beykoz TÜKODER öncülüğünde 12 Temmuz Pazar günü başlattıkları tekne gezi ve incelemesinde verilmişti.

Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Ulaştırma Ana Bilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi ve 3. Köprü Yerine Yaşam Platformu Sözcüsü Prof. Dr. Zerrin Bayraktar kürsüde "3. Köprü girişiminin ulaşımla hiçbir alakası olmayan birtakım çıkarlar uğruna gündeme getirildiğini, ne 1. köprü, ne 2. köprü İstanbul ulaşımını çözemediğini, köprülerin İstanbul ulaşımın %11 ini taşıdığını, 1. köprü de %90, 2. köprü de %85 özel araçların geçtiğini, dolayısıyla köprülerin insanları değil araçları taşıdığını, yapılmak istenen köprünün de bundan farklı olmayacağını, Marmaray tamamlanmadan 3. Köprü projesi kasten ortaya atıldığını, 3.Köprü için biz 3. köprü ile İstanbul’dan transit geçecek olanları direkt geçirip İstanbul trafiğini rahatlatacağız diye doğru olmayan bir söylemin bulunduğunu, gerçekte İstanbul’a uğramadan köprüleri geçen trafiğin oranının %1 olduğunu, dolayısıyla böyle bir rahatlamanın söz konusu olmadığını, bu yalanlara kanmadığımızı, boğaz üzerinde yeni bir köprü istemediğimizi İstanbullular olarak göstermemiz gerektiğini, yapılmakta olan Marmaray ve metro sisteminin gerçek anlamda çalışmaya başlamasıyla köprüye bir gereksinim olmayacağının görüleceğini, zaten bu metro sistemi tamamlanmadan önce 3. köprü projesinin ortaya atılmasının sebebinin bu olduğunu" ifade etmiştir.

Marmaray projesi fizibilite raporunda geçen "Marmaray bitince köprüye ihtiyaç kalmayacak" tespiti bir tespitten öteye bir şey değildir. Yani sermayenin niyetini bağlayıcı bir karar olmaktan uzaktır ki, Marmara projesi devam ederken hemen yanı başına lastik tekerlekli araçlar için tüp geçit ihalesi verildi. Biraz ötesine ise 3. boğaz köprüsü projesi ihtiyaç olduğu bizzat başbakan tarafından ilan edildi.

Başka kişiler Marmaray Projesinden beklenti içinde olsalar üzülmeyeceğiz. Ancak Marmaray projesi yapılınca köprüye ihtiyaç olmayacaktı ifadesini BTS İstanbul 1 Nolu Şubenin 24–26 Ocak 2008 tarihleri arasında Gebze Haydarpaşa Halkalı Sirkeci hat kesiminde Marmara karşıtı olarak rayda yapılan yürüyüşüne bizzat katılarak destek veren Prof. Dr. Zerrin Bayraktar olunca üzülmemek elde değil.

Marmaray projesinin fizibilite raporları proje sahiplerince proje rantı+bal gösterilmek amacı ile yap(tır)ılmış raporlardır. Buradaki veriler ve söylemler doğru sanılarak köprü karşıtlığı mücadelesinde veri olarak kabul edilerek söylem geliştirilemez.

· Boğaziçi’nde 3.Köprü ile yapılacak Yağma Halkoylaması İle Meşrulaştırılamaz.

Sarıyer Meydanında düzenlenen eylemde konuşmacılardan biride CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal idi. Çetin Soysal "ilk köprü yapıldığında transit geçişe hizmet edeceği söylendi ancak şehir içi ulaşıma hizmet eder şekle dönüştü. 2 köprü yapılırken de 1 köprü şehir içinde kaldı 2. köprü çevre yolu bağlantısını sağlayacak dendi. Ancak etrafında yarattığı rant ile buda İstanbul ulaşımında çözüm olmadı. Şimdi Tem ve Karadeniz otoyolu bağlantısı sağlanacağı söylenilerek 3.köprü yapılmak yani kentimizin ormanları talan edilmek isteniyor, gelin halka gidelim köprü için oylama yapalım" dedi. Kentin ve ormanlarımızın yağmalanması, suyumuzun ve havamızın kirletilmesi oylanamaz, oylanınca evet çıkarsa tepki göstermeyecek miyiz?

resim

Bunun örneğini 30 Nisan 2009 tarihinde yaşadık. Binali Yıldırım, Bahçeşehir Üniversitesi’nde İstanbul’a yapılacak üçüncü köprü için öğrencilere oylama yaptırdı. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Bahçeşehir Üniversitesi’nde Ulaştırma Uygulama Araştırma Merkezi’nin açılış törenine katıldı. Törenin ardından öğrencilere hitaben bir konuşma yapan Bakan Yıldırım’a, Prof. Dr. Zerrin Bayraktar, "Üçüncü köprüye gerek yok" dedi. Bunun üzerine Yıldırım, "Birinci köprüye de istemeyenler vardı. Şu anda bir İstanbulluya sorsak, O ne derse, ben onu yaparım diyorum. Burada oylama yapalım" diye konuştu. Bakan Yıldırım, daha sonra salonda bulunanlar arasında, "İstanbul’a üçüncü köprü yapılsın mı?" oylaması yaptı. Salonda bulunanlardan çoğunun "Yapılsın" diye el kaldırması üzerine Yıldırım, "Vatandaş ne isterse biz onu yaparız. Bu istediği yanlış olsa da" şeklinde konuştu.

  • 3. Köprüde Demiryolu Öngörüsü ve Karşı Beyanatlar

Prof. Semih Tezcan’ın 08.07.2009 tarihli Cumhuriyet Gazetesinde "üçüncü köprü cinayettir" başlığı altında yayınlanan makalesinde lastik tekerlekli tüp ile beraber Marmaray projesi de eleştirilip üçüncü köprü yerine "Doğru çözüm raylı geçiştir. Köprülerden yüzde 85 oranında binek arabası geçiyor ve sıkışıklığı bu binek arabaları yaratıyor. Halbuki, Göztepe veya Söğütlüçeşme ile 4. Levent arasında deniz altından geçecek bir metro inşa edilirse, bu metro günde en az 1.5 milyon yolcu taşıyarak, köprülerdeki araba geçiş sayısını yarı yarıya azaltır ve böylece köprüler boşalmış olur. En az 50 yıl daha sıkışıklık olmaz ve üçüncü köprü gündeme gelmez. Bir metro tren dizisinin taşıyabileceği yolcuyu ancak 600 adet özel oto çok zor ve çok yavaş taşıyabilir. Göztepe ile 4. Levent arası yaklaşık 13 kilometredir ve arada başka istasyon olmayacağı için, metro yolculuğu sadece 10 dakika sürecektir. Deniz tabanının en az 20 metre altından delme tünel olarak inşa edilecek böyle bir metronun maliyeti 450 milyon dolar ve inşa süresi iki yıldır. Göztepe ile 4. Levent arasındaki böyle bir tüp geçiti, devlet bütçesinden bir kuruş ödemeden inşa ettirmek kabildir. Çünkü günde 1,5 milyon yolcu kapasitesi olan ve açılır açılmaz bu yolcu yoğunluğuna erişecek bir raylı sistemi örneği, yap-işlet-devret modeli ile inşa etmek için konsorsiyumlar birbirleri ile kıyasıya yarış edecektir" tespiti yapıldı.

Prof. Semih Tezcan’ın bu haklı eleştiri ve tespitleri üzerine 3.Köprüye karşı raylı sistem önerisi gelmesi üzerine köprü lobisi hemen harekete geçti. 3. Köprüye Demiryolu öngörüsü eklendi hatta Marmaray’a bağlanacağı söylemi dillendirildi. Karayolları Genel Müdürü Cahit Turhan, İstanbul Boğazı’na inşa edilecek üçüncü köprüden demiryolu geçişinin de öngörüldüğünü açıkladı. Demiryolunun şehir içi taşımacılıkta da kullanılabilmesi için Marmaray’a bağlanması hedefleniyor.

Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Erhan Demirdizen "Bu projenin hesabının doğru yapıldığından emin değilim. Planı işletmekle, proje planlı olmaz. Yeterince etüt edilmemiş. Üçüncü köprü, trafik sorununa cevap verecek bir proje değil. Sonuçlarının bu kadar vahim olması da bu plansızlığından geliyor. Raylı sistem geçmesi yapılaşmayı artırmayabilir, her yere istasyon kurulmayabilir. Ancak karayolu yapılaşmayı çok tetikleyecek" derken, Orman Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Besim Sertok "Demiryolu çalışması bölgede daha çok tahribata yol açar. Karayolu için daha yüksek eğim sorun yaratmazken, demiryolu yapımında eğim çok düşük olmalı" tespitinde bulunmuştur.

3.Köprüden demiryolu bulunmasına hakkında ortaya atılan iddialara karşı TMMOB’ye bağlı iki oda başkanının söylemlerindeki farklılık gözden kaçmamıştır. Bir oda başkanı demiryolu tahribata yol açar derken diğeri tahribata yol açmaz demektedir. Burada karşı çıkılması gereken 3.Köprüde demiryolu da olsun olmasın dan öte Boğaziçi’ne köprü yapılması fikrine bütünü ile karşı çıkılmalıdır.

  • Boğaziçi’nde "3. Köprü" Halkalı-Gebze arasında "Marmaray" Çevreci Projeler Değildirler.

18.07.2009 tarihinde Sarıyer Meydanında yapılan köprü değil yaşam etkinliğinde konuşmacılar 3.Köprünün ormanlarımızı, su havzalarımızı ve havamızı kirleteceği, eksoz gazları solumak zorunda bırakacağı, ormanların yapılaşmaya açılacağı sıkça dile getirildi.

3.Köprü yerine yaşam platformu bileşenlerinin bilmediği bir gerçeklilik daha vardı ki devam eden Marmaray projesi de 3.Köprüden önce orman katliamına başlamıştır.

Ancak vatandaşların yapmış olduğu şikayet ve başvurular üzerine dört gün sürecek olan ağaç kesimi birinci gün sonunda Kocaeli Koruma Bölge Kurulunun kararı ile durdurulmuştur.

  • 3. Köprü Yerine Yaşam Platformu Bileşenleri içinde BTS Olmalı(mı)?

Marmaray Projesinde yüklenici firması Avrasya Ortak girişiminin 22.08.2008 tarih 12555 sayılı yazısının ekindeki iki sayfalık Listeye göre Gebze Haydarpaşa ve Sirkeci Halkalı arasında 29 İstasyon yıkılıyor, 6 adet istasyon binası korunuyor (ancak kullanım dışı kalıyor)yerine yenisi yapılıyor.

Marmaray projesi TCDD hatları gar ve istasyonları için "Yıkım Projesidir" diye yıllardır haykırmamıza rağmen kamuoyunda yeterli yankıyı uyandırmamış söylemlerimiz bilim adamlarından akademisyenlerden toplumsal muhalefetten yeterli desteği bulmamıştı ne yazık ki! Bunun da Marmaray’ın boğazı raylı sistem ve tüple geçişin yarattığı olumlu hava ve önceden ilan edilen bilimsel desteğin bir anda terk edilememesinden kaynaklandığını da biliyoruz.

Bu gün gelinen noktada hala TMMOB ye bağlı Odalardan bir kentsel dönüşüm projesi olan Marmaray’a bakış açılarının 3.Köprü karşıtlığında mücadelede bile değişmediğini görüyoruz. Onun içinde "3. Köprü Yerine Yaşam Platformu Bileşenleri içinde BTS Olmalı(mı)?" diye sormadan kendimizi alamıyoruz.

Ancak "3. Köprü Yerine Yaşam Platformu" bileşenlerine baktığımızda Marmaray ve Haydarpaşa garın talanına karşı 2004 yılından buyana mücadele eden "Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube"si ve BTS’nin de içinde yer aldığı "Haydarpaşa Dayanışması"nın isimlerinin yazılı olduğunu görüyoruz.

resim

Peki; Marmaray projesine ve bu proje kapsamında yağmalanmak istenen Haydarpaşa Garın satışına karşı oluşan Haydarpaşa Dayanışması "3. Köprü Yerine Yaşam Platformu" içinde yer alıyorsa, 18.07.2009 tarihinde Sarıyer Meydanında yapılan "köprü değil yaşam" etkinliğinde platform adına okunan basın açıklamasında "Marmaray" projesine nasıl olumlu yaklaşım sergilenebiliyor du?

Bu sorunun cevabı "3. Köprü Yerine Yaşam Platformunun eylem ve etkinlik öncesi düzenlediği toplantılara katılmamak veya katılınıyorsa da hazırlanıp okunacak bildiri içeriğine müdahaleci olmamak" olarak açıklanabilir.

Gör(ül)mek istenmese de yaşanan bu durum YAMAN bir çelişkidir.

Belgesel bir televizyon kanalı olan İZ TV’de Marmaray projesi belgeselinde DLH Bölge Müdürünün proje hakkında verdiği bilgilerden sonra film yapımcısı "temenni ederiz bu olumlu öngörüler proje bittiğinde gerçekleşir" diye şüpheci bir yaklaşım sergilemektedir.

Bir belgesel filmde Marmaray Projesine gösterilen şüpheci yaklaşıma henüz  meslek odalarının ulaşamaması bir yana, bir kentsel dönüşüm ve rant yaratmanın dayanağı olan Marmaray Projesinin meslek odaları tarafından adeta desteklenir olması da dikkatlerden kaçmamaktadır.

Talep;

  • 3.Köprü Yerine Yaşam Platformu sözcülüğünden basın açıklamasına yazılan "Marmaray Projesini Olumlama" hakkında bir ayrıntılı açıklama veya düzeltme beklenilmektedir.
  • Marmaray Projesini olumlayan bu basın açıklaması hakkında Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesinin, BTS İstanbul 1 Nolu Şubesinin, TUKODERin nasıl bir açıklamada bulunacakları da merak konusudur.

resim

Marmaray tüpünün ve 3. Köprünün yolu

Rant’a ve Kentsel Dönüşüme çıkar.

Yararlanılan Kaynaklar

http://www.devrimcigenclikkoprusu.com/

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu