Dünya Demiryolcular Eylem Günü-2012 Sürdürülebir Taşımacılık
154 ülkeden 750 Sendikada örgütlü 4,6 milyon ulaştırma çalışanıyla birlikte Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikasının da üyesi olduğu Uluslar arası Taşımacılık Çalışanları Federasyonu (ITF) tarafından her yıl kutlanan Dünya Demiryolcular Eylem Gününde bu yıl da demiryolcular tarafından “Küresel düzeyde Örgütlenme-Dayanışma&Sürdürülebilir Taşımacılık”temasıyla kutlanmaktadır.
Ülkemizde garlar kapatılıp tren seferleri iptal edilirken üstüne üstlük ülkenin iki metropol kentinde (İstanbul ve Ankara) banliyö taşımacılığı durdurulurken ITF tarafından belirlenen “Sürdürülebilir Taşımacılık” teması tam bir ironi oluşturmaktadır. Düzenlenen etkinlikler kapsamında Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası tarafından bugün (24 Nisan 2012 Salı) TCDD Ankara Gar önünde basın açıklaması yapılmıştır. Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Yavuz DEMİRKOL tarafından okunan basın açıklaması aşağıdadır.
BASINA VE KAMUOYUNA
Değerli Basın Emekçileri, Değerli mücadele arkadaşlarımız,
154 ülkeden 750 Sendikada örgütlü 4,6 milyon ulaştırma emekçisinin üyesi olduğu Uluslar arası Taşımacılık Çalışanları Federasyonu (ITF) her yıl bir günü DÜNYA DEMİRYOLCULAR EYLEM GÜNÜ olarak belirlemekte ve bu günde Dünyanın dört bir yanında eş zamanlı olarak çeşitli eylem ve etkinlikler düzenlenmektedir.
ITF, 23 Nisan 2012 tarihini bu yıl “Küresel düzeyde Örgütlenme-Dayanışma&Sürdürülebilir Taşımacılık” temasıyla etkinlikler yapma kararı almıştır.
Sendikamız BTS üyesi olduğu Uluslar arası Taşımacılık Çalışanları Federasyonu (ITF) ve Avrupa Taşımacılık Çalışanları Federasyonu (ETF) ile birlikte uluslararası alanda da mücadelesini sürdürmektedir.
Küreselleşmenin bir sonucu olarak pek çok ülke ticaret ve yatırımlar önünde engel olarak görülen düzenlemeleri kaldırırken, uluslararası şirketler tarafından IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşlarla birlikte yapılan anlaşmalar yoluyla başta eğitim, sağlık ve ulaşım olmak üzere pek çok alanda en temel kamu hizmetleri sermayeye açılmakta, bu alanlar artık kamusal hizmetin sunulduğu değil, kar amaçlı alanlar olmaktadır. Bu alanlar liberalizasyon ve kuralsızlaştırma politikalarının hayata geçtiği alanlardır.
Bu politikalar sonucu biz emekçileri mutsuz eden bir dünya yaratılmıştır. Bunun sonucunda esnek ve kuralsız çalışmanın dayatıldığı, sosyal güvenlik kazanımlarının baskı altına alındığı, yıllar süren mücadeleler sonucu elde edilmiş olan kazanılmış hakların yok edilmeye çalışıldığı bir tablo ortaya çıkmaktadır.
Küreselleşme öz itibariyle emekçi düşmanı politikalar ve uygulamalar ortaya çıkarırken, bu uygulamalar karşısında ulusal ölçekte başa çıkmak güçleşmektedir. Bu nedenle biz emekçiler için uluslararası sendikal hareketle, küresel ölçekte tüm toplumlarda küreselleşmenin getirdiği yıkıcı uygulamaları önlemek için uluslararası düzeyde politikalara etki etmek, hükümetleri ve şirketlerin uygulamaları karşısında tam bir dayanışma içinde mücadele etmekteyiz.
Yakın zamanda uluslararası taşımacılık devi UPS Kargo’da çalışma koşullarının iyileştirilmesi, ücretlerin düzenlenmesi ve sendikal hakları için TÜMTİS sendikasında yaptığı örgütlenme çalışmasının uluslar arası dayanışma ile başarıyla sonuçlanması, yine İran’da Sendika lideri Mansur Osanloo için yine uluslararası ölçekte hayata geçirilen kampanyalar ile İran hükümetinin protesto edilmesiyle sendika üyelerine ve liderlerine yönelik baskıların bertaraf edilmesi uluslar arası dayanışma yönünde olumlu bir örnektir.
Küreselleşmenin biz emekçilerin çalışma koşulları, sendikal hakları, vb alanlarda verdiği zararın yanında yine küreselleşme nedeniyle sürdürülebilir taşımacılık her geçen gün insanlığın ve doğanın zararına işlemektedir.
Giderek artan dünya ticareti çevre ve diğer doğal kaynakların sürdürülebilirliğine yönelik kaygıları artırmaktadır. Ekonomik büyüme ile çevrenin korunması arasındaki makas her geçen gün açılmaktadır. Hükümetler ve küresel şirketler için çevreyi korumak büyük bir ekonomik yük olarak görülmektedir.
Bugün değişik ulaşım modları arasındaki dengenin sağlanması, değişik sektörler arasındaki uyumun sağlanması ve beraberinde ulaşım güvenliğinin sağlanması önem taşımaktadır.
Bilindiği gibi çevresel sorunların birçoğu karayolu taşımacılığı kaynaklıdır. Oysa demiryolu taşımacılığı diğer modlarla kıyaslandığında çevreye duyarlı oluşu nedeniyle daha avantajlı konumdadır. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde demiryolu ağırlıklı bir ulaşım politikası tercih edilirken halen ülkemizde karayolu ağırlıklı ulaşım ağırlığını korumaktadır.
Hükümetin;
- Değişik taşımacılık modlarının birbirlerine entegre edilmesi
- Ulaşım tercihlerinin çevre üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılması
- Toplu taşımacılığın özendirilmesi ve desteklenmesi,
hususlarında ciddi adımlar atması, doğanın ve dünyanın korunması ve sürdürülebilir taşımacılık için büyük önem taşımaktadır.
Dünyanın birçok ülkesinde hayata geçirilen demiryollarının özel sektörün hizmetine açılması hususunda ülkemizde de AKP iktidarı çıkardığı 655 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile ilk adımı atmış olup, çıkarmayı düşündüğü Demiryolu yasası ile bunu hayata geçirmeyi amaçlamaktadır. İşimize ekmeğimize saldırı olarak gördüğümüz bu yasanın çıkmaması için yıllardan beri mücadele vermekteyiz. İşkolumuzda örgütlü dernek ve sendikaları bir kez daha bu saldırıya karşı birlikte mücadeleye davet ediyoruz.
Bizler verdiğimiz emek ve demokrasi mücadelesi nedeniyle baskılara uğramaktayız. Konfederasyonumuz KESK üyesi 40 arkadaşımız halen ceza evindedir. Sendikamız BTS, üyesi olduğu ITF ve ETF ile birlikte küreselleşmiş bir işverene, onun hükümetlerle birlikte uyguladığı emekçi karşıtı politika ve uygulamalarına karşı mücadele ederken taşımacılığın doğa ve insan hayatını ilk sıraya alan bir yaklaşımla sürdürülebilirliği hususunda bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu