BİR SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ VE TCDD
2006 yılında meme kanserinden yitirdiğimiz insan hakları, hekim hakları, hasta hakları, herkese eşit, ücretsiz, nitelikli sağlık hizmeti hakkı savunucusu, Türk Tabipler Birliği Genel Başkanı Dr Füsun SAYEK anısına Hacettepe Tıp Fakültesi 5.sınıf öğrencisi Onur ÇEÇEN bir proje hazırladı. Değişik Üniversitelerin tıp fakültelerinden üç arkadaşı ile "Meme Kanserinde Erken Tanıyla Rötar Olmaz" adını verdikleri kampanyayı gerçekleştirmek için trenle 23 il ve bir ilçeye gittiler.
Tren Garlarında kadınlarda en çok görülen kanser türü olan meme kanserini anlattılar, erken tanının önemi ile ilgili aydınlatıcı broşürler dağıttılar. İstasyonlar buluşma noktalarıdır, seküler mekânlardır. Bu nedenle de meme kanseri ile ilgili hayat kurtaracak bilgiler çok sayıda vatandaşa aktarıldı.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden Onur ÇEÇEN, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesinden Hazar ÇIRIK, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesinden Tahir YILDIZ, Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesinden Ozan Emre TORUN’a bu çalışmada TCDD destek oldu.
İdealist Tıbbiyelilerin bu projesine destek olmak, onları kurumun olanaklarından yararlandırmak başlı başına övgüye değer bir yaklaşım.
İstasyonlarda etkinlik programı afişlerle halka duyuruldu.Ancak duyuru metninin reklama dönüştürülerek sayfanın sonuna eklenen "TCDD GELİŞİYOR" sözü "Gelişen Kurumun" sosyal sorumluluk anlayışının eskiden nasıl olduğu sorusunu akla getiriyordu.
İşgücünün verimi büyük ölçüde sağlığa bağlıdır. Sağlıklı toplum, ekonomik ve kültürel gelişme yanında sağlık hizmetlerinin yaygınlaşmasına, yurttaşın kolayca yararlanabileceği yere değin bu hizmetlerin istenen biçimde ücretsiz götürülmesine bağlıdır.
TCDD kurulduğu günden (24 Mayıs 1924) başlayarak sağlık hizmetlerinin sosyalizasyonunu gerçekleştirmiş tek kamu kurumudur.
TCDD İşletmesinin 1958 yılındaki Hastane Müdürlükleri ve sağlık ünitelerinin açılış tarihleri:
Eskişehir Hastanesi… 1934
Ankara Hastanesi… 1943
Sivas Hastanesi…1954
İzmir Hastanesi…1951
İzmir Sanatoryumu…1957
İstanbul Sanatoryumu (Yakacık Hastanesi)…1957
İstanbul Dispanseri (Haydarpaşa)…1957
Adapazarı Reviri…1951
İskenderun Reviri…1942
Çeltek Reviri…1926 ( 1958 yılında Amasya Belediyesine devredilmiştir.)
Çocuk Bakım Odaları:Ankara, Eskişehir, Sivas hastanelerinde anneleri hasta olan veya evlerinde bakacak kimse bulunmayan, babaları yolda olan çocuklar için üç çocuk bakım odası vardır.
Sıhhiye Vagonu:
"Anadolu Bağdat Demiryollarına bağlı 7 no.lu 4 dingilli Sıhhiye Vagonu
1-Ameliyathane 2-Eczane
3-Yatakhane
4-Tabip Odası
5-Hastabakıcı Odası
6-Mutfak
Ameliyathane, Sterilizasyon bölümü, alet edevat, cerrahiye takım bölümü, malzeme dolabı, teşhis ve kimyahane ile ilgili muayene alet edevatı, puten cihazı, şırıngalar, alçı sargıları, iptalihis alet ve edevatı son sistem, göz, kulak, burun içi, ağız, dil, bademcik, gırtlak, diş, boğaz uru ameliyatına ait alet, cerrahiye mahsus alet edevat, beyin cerrahlığı, mide, karaciğer, safra ve kalın bağırsaklar, nisaiye vb hastalıklara ait tam takımlar muntazam mevcuttur."
Anadolu Bağdat Demiryolları, Sertabip Dr Mehmet İhsan *
İşletmelere bağlı sağlık vagonları ile en ücra yerdeki istasyon görevlileri ve ailelerinin sağlık taramalarının yanında o bölgedeki halkın da sağlık kontrolü yapılıyor, doğum kontrolü, salgın hastalıklar, temizlik ve beslenme ile ilgili halka bilgiler veriliyordu.
Trenin Halk Eğitiminde Kullanılması
Seyyar Terbiye Sergisi
Halk Eğitimi, köylüde, kentlide değişme isteği yaratarak, kalkınmanın tohumlarının atılmasına, ulusun tümleşmesine, kaynaşmasına yol açar. Böylece ıssız köy topluluklarının da toplumsal değişmeye yönelmesi ve değişmesi sağlanabilir.**
"Cumhuriyetin onuncu yıl kutlama etkinlikleri içinde Seyyar Terbiye Sergisi için özel bir yasa çıkarılır. Eğitimdeki yenilikler, halk sağlığına ilişkin yararlı bilgiler yorgun Anadolu insanının ayağına götürülsün, insanımız kendisi ve çevresi konusunda bilgi ve bilinç sahibi olsun, Anadolu’da görevli insanlar Cumhuriyet yönetimini yanlarında görerek güç alsınlar istenmiştir….İşin başında sonradan Köy Enstitülerinin mimarı olarak tarihe geçecek İsmail Hakkı Tonguç ve yardımcısı Ferit Oğuz Bayır vardır."***
Milli Eğitim Bakanlığı ve TCDD nin beraber gerçekleştirdiği bu tren, Ankara, Kırıkkale, Yerköy, Fakılı, Kayseri, Şarkışla, Sivas, Zile, Amasya, Havza, Samsun gibi demiryolunun ulaştığı şehir ve kasabalarda belirli süre kalıyordu.
TCDD nin 1927 yılında Avrupa’da özel olarak yaptırdığı üç vagondan**** biri olan eğitim vagonu ile iki ayrı vagondan oluşan özel trende, eğitim cihazları, beden sağlık bilgisine ait filmler, afişler, kitaplardan oluşan ekipman ile bir doktor, bir maarif müfettişi, bir okul ve bir müze müdürünün katıldığı heyet bulunuyordu. Gidilen yerlerde mülki amirler ve uzmanlar da sergiye katılıyordu. Bütün yutta sıtma ile mücadelenin sürdüğü o yıllarda köylünün en çok talep ettiği kitaplar da sıtma ile ilgili olanlardı.
Gar müdürleri, istasyon şefleri bulundukları bölgelerin yerel önderleri arasında sayılıyor ve toplum kalkınması çalışmalarında başı çekiyorlardı.
Eğitim vagonu, sağlık vagonları, istasyonlarda bulunan kitaplıklar, atölye ve fabrikalarda halka açık ücretsiz meslek kursları, pansiyonlu okullar, amatör tiyatro çalışmaları gibi sosyal etkinliklerle TCDD, Cumhuriyetin ilk yıllarında toplumsal kalkınmaya öncülük etmiştir.
Bugün TCDD hastaneleri yok, 2001 yılında Sağlık Bakanlığına devredildi. Eğitim vagonu, sağlık vagonu da yok, korunmamış, saklanmamış.Kurum çalışanlarının sosyal hayatı da eskisi gibi değil artık.
Kitle iletişim araçları, telekomünikasyon alanındaki gelişmeler sayesinde uzak, ıssız yer de kalmadı zaten..Her mahallede sağlık ünitesi hatta özel hastaneler var..İnternetle istediğiniz bilgi elinizin altında.Bütün bu değişimin sonunda daha kültürlü ve sağlıklı bir toplum olabildik mi, bu konu tartışılır…
Kültürel mirasın korunması ve geçmişin unutulmaması insana bulunduğu zamanda ne kadar yol alındığını göstermesi açısından önemlidir. Geçmişte yapılanları unutturmak isteyenler aslında yerinde saymanın ya da geri gitmenin çıkardığı gürültüyü ilerleme gibi göstermek isteyenlerdir.
Değişim maddenin özünde var, kaçınılmaz elbette. Türkiye gibi TCDD de çok değişti ama her değişme "Gelişme" olmuyor ne yazık ki…
"Sağlık Olsun" adlı filmi izlemek için |
* 1 Mayıs 1927 Demiryollar Dergisi (Osmanlıcadan Türkçeye çeviren emekli demiryolcu Ziya HATAY, 1914–2008)
** Prof.Dr Cevat GERAY, Halk Eğitimi, 1978 AÜ Eğitim Fakültesi yayını
***Ümit SARIASLAN, Demirağlardan Örümcek Ağlarına, 2004. Otopsi yayını
****1927 yılında Behiç ERKİN’in isteği ile demiryollarına Avrupa’da son teknolojiye göre özel olarak yaptırılan üç vagon; İmdat Vagonu, Ameliyat Vagonu, Eğitim Vagonu. Bu vagonları müzelerde göremezsiniz. Çünkü kurumun kültür varlığı değil hurda muamelesi gördü.
Fotoğraflar:İstanbul Demiryol Müzesi arşivinden alınmıştır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yazar: kentvedemiryolu-ruhan çelebi