Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a Yanıt
Basına ve Kamuoyuna,
28. dönem TBMM DEM Parti İstanbul milletvekili Celal Fırat dün Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçe görüşmelerindeHaydarpaşa ve Sirkeci Garları için soru yöneltti. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanıtları gösteriyor ki bizler yanılmıyoruz. Bizler bu oyunu çok önceden görmüştükve kamu yararını korumak için hala buna engel olmaya çalışıyoruz. Haydarpaşa ve Sirkeci Garları sembolik bir demiryolcu işletmeciliği dışında tamamıyla kültür-sanat sermayesine ve turizme açılmak isteniyor. Bugün burada 671. Pazar nöbetinde Bakan Ersoy’a yanıt veriyoruz.
Anadolu Yakası’nın büyük kapsamlı arkeoloji müzesi ve kültür alanına ihtiyacı olduğunu söylüyorsunuz. Bu ihtiyacıyalnızca nüfus oranına göre gerekçelendirmişsiniz. Oysa yerelde yaşayan halkın böyle bir talebi yok. Anadolu Yakası’nın en büyük ihtiyacının kültür alanı ve müze olması sosyolojik olarak mümkün değil. Yaşadığımız ekonomik kriz altında, geçim, bakım, beslenme, eğitim, pahalılık ve ulaşımgibi temel problemler içindeyken insanların ihtiyaç duyduğu tek şey elbette müze ve kültür merkezi olamaz. Hele şehrin ulaşım konusunda onlarca ciddi problemi varken Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarının müze yapılması asla düşünülemez!Kültür-sanat elbette bir toplumun önemli ihtiyaçlarından biridir ama bu ihtiyaç Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarını kültür alanına çevirmek için tabandan gelen bir talep değil bir dönüşüm girişimi olarak kullanılmaktadır. Kültürü araçsallaştırarak rantsal dönüşümü masumlaştıramazsınız. Kültür-sanat gibi önemli bir alanı soylulaştırma girişimlerinize alet edemezsiniz. İstanbul’un tam da Haydarpaşa ve Sirkeci’de olması gereken merkezi ulaşımı yöneten garlara ihtiyacı var. İstanbulluların ve Kadıköylülerin yerel talebi bu yöndedir.İstanbulluların konforlu biçimde Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarından trene binip yolculuk yapabilmeye ihtiyacı var. İstanbulluların Marmaray ile Haydarpaşa Garı’nın entegre edileren tren-vapur sentezinin kurulmasına ihtiyacı var. İstanbul’un raylı taşımacılığının iyi organizasyonu için Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarının geri sahasında bakım, onarım, depo alanlarına ihtiyacı var. Demiryolcuların lojmanlarına ihtiyacı var. Demiryolcuların Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarında çalışmaya ihtiyacı var. İstanbulluların Haydarpaşa’dan trene binip Anadolu’nun farklı yerlerine ve Sirkeci’den trene binip Avrupa’ya gidebilmeye ihtiyacı var. Oysa Kültür ve Turizm Bakanlığı nostaljik bir tren-demiryoluişleviyle Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarını kültür-sanat süslemesiyle dönüştürmek ve sermayeye açmak istemektedir.Bizler Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarında kent hakkının, ulaşım hakkının, demiryolcuların haklarının, kamu yararının yok sayılmasına izin vermeyeğiz.
Bir kez daha halkımıza açıklamak isteriz!
Haydarpaşa ve Sirkeci Garları neden müze olmamalıdır:
* Haydarpaşa Garı yüz yılı aşkın süredir demiryolu ulaşımı temelinde kullanılmaktadır ve İstanbul’un raylı taşımacılığının en iyi örgütlenmesi için tarihi garlarına ihtiyacı vardır! Tüm dünya metropollerinde demiryolu ağları şehrin merkezindeki garlar ile yönetilir. Paris’te 6, Londra’da 18, Berlin’de 6 merkezi tren garı bulunur. İstanbul’un ise kent merkezindeki iki tarihi garı olan Haydarpaşa ve Sirkeci ise kapalıdır! Oysa Haydarpaşa ve Sirkeci Garları deniz ulaşımı ile demiryollarını birleştiren sistemiyle dünyada tek örnektir.
*Haydarpaşa Garı şehrin çeperiyle merkezini kolaylıkla buluşturan bir imkanı tüm kent sakinlerine sunar. Haydarpaşa Garı’ndan trene binerek Gebze’ye, Kars’a, Adana’ya ve Van’a kadar gidebilirsiniz. Sirkeci Garı İstanbul’dan Paris’e kadar uzanır ve şehrin Avrupa’yla olan bağlarını kurar.
*Haydarpaşa Garı Türkiye’nin köyden kente göç belleğini taşıyan önemli bir hatırlama mekânıdır. Haydarpaşa Garı Türkiye sinema tarihinde yer aldığı yüzlerce filmle ve edebi eserle beraber kültürel bir bellek taşır. Haydarpaşa ve Sirkeci Garları demiryolcu kültürünü ve demiryolcuların mücadele belleğini biriktiren bir kamusal mekândır. Haydarpaşa ve Sirkeci Garları şehrin ulaşım hakkını temsil eder. Çünkü herkesin erişebildiği, farklılıkların kesiştiği, buluştuğu kamusal mekânlardır.
*Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarının yokluğunda İstanbul’da demiryolları işletmeciliği sekteye uğramaktadır. Söğütlüçeşme ve Halkalı gibi istasyonlar raylı taşımacılığın ihtiyaçlarına yanıt verebilecek alanlara sahip değildir. Tüm dünyada merkezi tren garları, raylı taşımacılıkta kullanılan trenlerin bakım, depo, onarım ve park alanlarının olduğu geniş alanlara ihtiyaç duyar. İstanbul’da Haydarpaşa ve Sirkeci dışında demiryollarının bu ihtiyacını karşılayacak başka bir yer yoktur.
*Günümüzde Anadolu Yakası’nda Marmaray Kadıköy’de vapur ulaşımına entegre edilmemiştir. Bu açıdan ulaşımda kopukluk vardır. İstanbul’dan trenle Ankara, Konya ve Eskişehir dışında hiçbir şehre gidilememektedir! Avrupa’ya giden trenler Halkalı İstasyonu’ndan kaldırılır ancak Halkalı şehir merkezinde olmadığı için bu konforlu bir ulaşım imkanı sunmaz.
*Garlar ve gar restoranları tarihi boyunca yazarlar, sanatçılar ve yolcular için bir buluşma noktası olmuştur. Haydarpaşa ve Sirkeci Garları herkesin girebildiği, buluşturan ve kucaklayan mekânlardır. Haydarpaşa Garı Mythos Restoranı’nda Anadolu’dan gelenleri, Sirkeci Garı Orient Ekspres Restoranı’nda Avrupa’dan gelen yolcuları karşılar. Bunlar garların kültürünü oluşturur ve yok edilmemelidir.
*Haydarpaşa ve Sirkeci Garları tarihleri boyunca göç, sürgün ve savaş gibi pek çok tarihi olgu ve olaya şahitlik etmiştir. Bu açıdan müzeleştirilmesi bu katmanlı belleği yok etmeye neden olacaktır.
*Haydarpaşa ve Sirkeci Garları dünyada eşi benzeri olmayan mimari özellikleri olan ulaşım merkezleridir ve herkesin erişebildiği ulaşım hakkını kent sakinlerine sunar. Haydarpaşa Garı’dan trenden inip vapura binmek ve karşıya geçmek tüm kent sakinlerine şehri deneyimleme ve şehre karışma imkanı tanır. İstanbul’da bu nevi tarihi, kültürü ve belleği biriktirmiş, toplumsal kesimleri ayrıştırmadan bir araya getiren bir kamusal alan niteliğini taşıyan Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarının kendisi yaşayan endüstriyel ve kültürel varlıklardır.
*Bugün Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarına müze, bienal alanı gibi yerler yapılmak istenmesinin esas nedeni mevcut arkeolojik kazılar değildir! Haydarpaşa Garı’ndan Üsküdar’a kadar olan devasa alan müzeleştirilmek istenmektedir.Haydarpaşa Dayanışması olarak kamu yararı taşıyan müzelere ve kültür alanlarına karşı değiliz! Ancak kültür-sanat ve müzecilik adı altında kentsel dönüşüm ve soylulaştırma yaratılmasına karşıyız! Emekçilerin kültür-sanat aracıyla yerinden edilmesine karşıyız!
*Demiryolu işlevini hiçbir şekilde kaybetmemiş olan Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarının topyekün müzeleştirilmesi veya yeniden işlevlendirilmesi için hiçbir mantıklı sebep yoktur.
*Arkeolojik buluntuların bahane edilerek 1 milyon metrekarelik devasa bir alanın kültür endüstrisine açılmak istenmesi buradaki esas derdin kültür olmadığını gösteriyor.Dünyanın başka yerlerinde arkeolojik buluntular ile trenlerin aynı yerde bulunduğu örnekler vardır. Haydarpaşa Garı’na gelecek raylar arkeolojik buluntulara zarar vermeden getirilebilir. Arkeolojik miras ile Haydarpaşa’daki yaşayan endüstriyel, kültürel ve demiryolu mirası karşı karşıya getirilmemelidir. Taban talebini üstlenen Haydarpaşa Dayanışması’nın görüşlerinin alındığı, parçası olduğu bir planlama çalışması yapılabilir.
*Müzeleri her yere yapabilirsiniz ama başka bir yerde ve şehrin tam kalbinde yeniden Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarını inşa edemezsiniz. Bu nedenle Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarının ve çevresinin müzeleştirme, kültür-sanat aracılığıyla dönüştürülme girişimine karşı çıkıyoruz. Kültür-sanat yatırımlarının, toplumu derinden sarsan kamusal mekan kayıplarına, hafızasızlaşmaya, kent suçuna ve işçi hakları ihlallerine varmaması için bu tip tarihi mekanlara dokunmaması gerektiğini savunuyoruz.
Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarında müze yapılması için Kültür ve Turizm Bakanı’nın çağrı yaptığı Sabancı, Koç, İş Sanat, Akbank Sanat, Eczacıbaşı gibi sermaye gruplarına açıkça sesleniyoruz: Toplumun talebini ve itirazını görün, eğer kamu yararını ve sanat eliyle soylulaştırmayı savunmuyorsanız Haydarpaşa ve Sirkeci’ye dokunmayın! Haydarpaşa ve Sirkeci’nin şehrin merkezi tren garı olarak ulaşım temelli ve kültür değil demiryolu işleviyle korunması için çağrıda bulunuyoruz.
Haydarpaşa ve Sirkeci Garları kullanıcıları, kent sakinleri, demiryolcuları, yaşayan ulaşım ve gar işleviyle beraber kent hakkı ve kamu yararı temelinde kamusal bir mekân olarak korunmalıdır!
Yıkıma karşı yaşamı savunan herkesi, tüm kent hakkı savunucularını, demiryolcuları, mimarları, kadınları, emekçileri, öğrencileri, akademisyenleri, sanatçıları ve aktivistleri Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarının demiryolu işlevine sahip çıkmaya çağırıyoruz.
#HaydarpaşaGardırGarKalacak
TOPLUM, KENT VE ÇEVRE İÇİN
HAYDARPAŞA DAYANIŞMASI